Kiralık İşyerinin Tadilat ve Dekorasyonu İçin Yapılan Avans Ödemelerine İstinaden İşin Tamamlanmasından Sonra Faturanın Temin Edilememesi

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun;

-227’nci maddesinde “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.

Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır.”

-228’inci maddesinde “Aşağıdaki giderler için ispat edici kâğıt aranmaz:

1. Örf ve teamüle göre bir vesikaya istinat ettirilmesi mutat olmayan müteferrik giderler;
2. Vesikanın teminine imkân olmayan giderler;

3. Vergi kanunlarına göre götürü olarak tespit edilen giderler.
1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması şarttır.” -229’uncu maddesinde “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”
-231’inci maddesinin (5) numaralı bendinde ise “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir.”
-234’üncü maddesinde “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabı ve çiftçiler, bu Kanun kapsamındaki belgeleri düzenleme zorunluluğu bulunmayanlara yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları mallar (gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerden satın aldıkları mallar hariç) için işi yapana veya malı satana imza ettirecekleri gider pusulası düzenlerler. Vergiden muaf esnaf için düzenlenen gider pusulası, bu kişiler tarafından verilmiş fatura hükmündedir.

Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev’i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir.

Gider pusulası, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen gider pusulası hiç düzenlenmemiş sayılır.” hükümleri yer almaktadır.

Tekdüzen Hesap Planı Açıklamalarında;

264.Özel Maliyetler

Kiralanan gayrimenkullerin geliştirilmesi veya ekonomik değerinin sürekli olarak artırılması amacıyla yapılan giderler ile (normal bakım, onarım ve temizleme giderleri hariç) bu gayrimenkulün kullanılması için yapılıp kira süresinin sonunda mal sahibine bırakılacak olan, varlıkların bedellerini kapsar.

269.Verilen Avanslar

Maddi olmayan duran varlıklarla ilgili olarak gerek yurt içi gerekse yurt dışındaki kişi ve kuruluşlara yapılan avans ödemelerinin izlendiği hesaptır.
Çalışma konumuz ile ilgili meydana gelen durum karşısında idarenin görüşü ise aşağıdaki gibidir.

Özelge Konusu: “… Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, bir AVM bünyesinde kiralamış olduğunuz mağazanın tadilat ve dekorasyon işi için 2014 yılında banka kanalıyla 141.600,00-TL ödeme yaptığınız, tadilat ve dekorasyon işinin tamamlanmasından sonra fatura verilmemesi nedeniyle işi yapan şahsı vergi ihbar hattına ihbar edilmesine rağmen sonuç alınamadığı belirtilerek avanslar hesabında bekleyen 141.600,00-TL’nin ticari işin idamesi için yapılan bir harcama olması sebebiyle şüpheli alacak karşılığı ayırmak suretiyle gider yazılıp yazılamayacağı, anılan tutardan katma değer vergisi ayırıp indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ve kurumlar vergisi açısından 268-Özel Maliyetler Hesabına ve ilgili Sabit Kıymet Hesaplarına kaydedip amortisman yoluyla itfa edilip edilemeyeceği hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.”

1-Vergi Usul Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden Cevabı:

Mezkûr Kanunun (VUK) 323’üncü* maddesinde ise; “Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; 1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;

2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar; şüpheli alacak sayılır.

Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder. Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kâr zarar hesabına intikal ettirilir.” hükmü yer almaktadır.
Dolayısıyla, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacak sayılmakta, bu şartlardan herhangi birinin mevcut olmaması durumunda ise şüpheli alacak kaydına imkân bulunmamaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, yaptırdığınız tadilat ve dekorasyona ilişkin harcamaların defter kayıtlarınıza intikal ettirilerek aktifleştirilebilmesi Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi suretiyle mümkün bulunmaktadır. Söz konusu tadilat ve dekorasyon harcamalarına ilişkin faturanın ilgili firmadan alınamaması durumunda, söz konusu harcamaları aktifleştirebilmeniz ancak, satıcı firma hakkında yapılacak bir vergi incelemesi sonucunda işlemin gerçekliği yanında ilgili firma kanuni defterlerinde kayıt altına alındığının inceleme raporu ile ortaya konulması halinde mümkün olabilecektir. Ayrıca söz konusu harcamalarınıza ilişkin ortada bir alacağın söz konusu olmaması nedeniyle şüpheli alacak kaydına imkân bulunmamaktadır. Öte yandan, belirtilen şekilde yapılacak bir tespit sonrasında aktifleştirebileceğiniz harcamalar için amortisman ayırabileceğiniz tabiidir.

2-Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden Cevabı:

“Buna göre, Şirketiniz tarafından AVM bünyesinde açılan mağazanın tadilat ve dekorasyon işleri için ödenen ancak fatura ve benzeri bir belge ile tevsik edilemeyen tutar üzerinden iç yüzde oranı ile KDV ayrılarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.”
İdarenin vermiş olduğu görüşün yevmiye kayıtları aşağıdaki gibidir.

269.Verilen Avanslar Hs. 141.600
102.Bankalar Hs. 141.600
Tadilat ve dekorasyon için verilen avans kaydı

Görüşte de belirtildiği üzere satıcı firma hakkında yapılacak bir vergi incelemesi sonucunda işlemin gerçekliği yanında ilgili firma kanuni defterlerinde kayıt altına alındığının inceleme raporu ile ortaya konulması halinde;
264.Özel Maliyetler 141.600
269.Verilen Avanslar Hs. 141.600
Vergi inceleme raporuna istinaden yapılan harcamanın aktifleştirilmesi
Yapılan harcamalar özel maliyet hesabına alındıktan sonra bu tutar üzerinden işyeri kira sözleşmesi süresince amortisman hesaplanabilir.

KAYNAKLAR
213 sayılı Vergi Usul Kanunu
26.01.2018 tarihli 62030549-125[8-2015/265]-88713 sayılı GİB özelgesi
* “Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;
2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan (7338 sayılı kanunun 35 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 26.10.2021) ve 3.000 (544 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2023'den itibaren 8.900 -TL) Türk lirasını aşmayan alacaklar şüpheli alacak sayılır.

Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder. Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir.
(7338 sayılı kanunun 35’inci maddesiyle eklenen fıkra; Yürürlük: 26.10.2021) İşletme hesabı esasında defter tutan mükellefler, yukarıdaki fıkralar kapsamında tespit edilen şüpheli alacaklarını defterlerinin gider kısmına ve bunlardan sonradan tahsil edilen miktarları ise tahsil edildikleri dönemde defterlerinin gelir kısmına, hangi alacaklara ait olduğunu gösterecek şekilde, kaydederler.”