Kanunen Kabul Edilmeyen Gider (KKEG) Nedir?

İşletmeler tarafından ticari faaliyetleri kapsamında çeşitli nedenlerle katlandığı bazı gider ve maliyetlerin vergi mevzuatı gereği vergi matrahından düşülmesine izin verilmeyen kalemlere kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) denilmektedir. Bu kalemler;

1-Gelir Vergisi Kanunu Md.41’e Göre Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler

1. Teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları sair değerler (Aynen alınan değerler emsal bedeli ile değerlenerek teşebbüs sahibinin çektiklerine ilave olunur.)
2. Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar;
3. Teşebbüs sahibinin işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler;
4. Teşebbüs sahibinin, eşinin ve küçük çocuklarının işletmede cari hesap veya diğer şekillerdeki alacakları üzerinden yürütülecek faizler;
5. Bu fıkranın 1 ilâ 4 numaralı bentlerinde yazılı olan işlemler hariç olmak üzere, teşebbüs sahibinin, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, emsallere uygun bedel veya fiyatlar ile teşebbüs sahibince uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki işletme aleyhine oluşan farklar işletmeden çekilmiş sayılır.
6. Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar (Akitlerde ceza şartı olarak derpiş edilen tazminatlar, cezai mahiyette tazminat sayılmaz.)
7. Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklâm giderlerinin %50'si. Cumhurbaşkanı, bu oranı %100'e kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye yetkilidir.
8. Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz, uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanları.
9. Kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10'unu aşmamak üzere kararlaştırılan kısmı.
Belirlenecek oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
10. Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddî ve manevî zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri.

2-Kurumlar Vergisi Kanunu Md.11’e Göre Kabul Edilmeyen Gider ve Ödemeler

Kurum kazancının tespitinde aşağıdaki indirimlerin yapılması kabul edilmez:
a) Öz sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler.
b) Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler.
c) Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar.
ç) Her ne şekilde ve ne isimle olursa olsun ayrılan yedek akçeler.
d) Hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları ile vergi cezaları ve gecikme zamları.
e) Kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak tespit edilen hadler saklı kalmak kaydıyla, menkul kıymetlerin itibarî değerlerinin altında ihracından doğan zararlar ile bu menkul kıymetlere ilişkin olarak ödenen komisyonlar ve benzeri her türlü giderler.
f) Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan; yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz taşıtları ile uçak, helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ve amortismanları.
g) Sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddî ve manevî zarar tazminat giderleri.
h) Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddî ve manevî zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri.
ı) Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin %50'si. Cumhurbaşkanı bu oranı %100'e kadar artırmaya veya sıfıra kadar indirmeye yetkilidir.
i) Kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmı. Belirlenecek oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Ayrıca kurumların yönetim kurulu başkan ve üyelerine verilen temettü ikramiyeleri ile kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle katlanılan giderler de bu kapsamdadır.

3-Vergi Usul Kanunu Hükümlerine Aykırı Olarak Ayrılan Karşılıklar

-Fiilen ödenmediği halde ayrılan kıdem tazminatı karşılıkları,
-İlgili dönemde yasal takibi olmayan şüpheli ticari alacak karşılıkları,
-Vergi Usul Kanunu değerleme hükümlerine göre ayrılmayan stok değer düşüklüğü karşılıkları,
-Vergi Usul Kanununda olmadığı halde ayrılan diğer karşılıklar.

4-Vergi Usul Kanunu Hükümlerine Aykırı Olarak Ayrılan Reeskontlar

-Vergi Usul Kanunu değerleme hükümlerinde yer almayan senetsiz borç ve alacaklar için ayrılan reeskontlar ve diğer benzeri aktif varlıklar için ayrılan reeskontlar.

5-Vergi Usul Kanunu Hükümlerine Aykırı Olarak Ayrılan Amortismanlar

-Özellikle halka açık şirketlerde SPK / TMS standartlarına göre faydalı ömrü farklı alınan veya kıst amortisman sistemine göre amortisman hesaplanmasından kaynaklanan amortisman farkları.
-Ayrıca önceki yıllarda amortisman ayrılmamasından kaynaklanan ve ilgili yılda yapılan düzeltme kayıtlarından kaynaklanan amortisman farkları.

6-5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Md.88’e Göre Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler

Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamaz. Dolayısıyla ödenmemiş SGK primleri.

7-Bağış ve Yardımlar

Kurumlar Vergisi Kanunu madde 10 ve Gelir Vergisi Madde 89’a göre, bağış ve yardımların indirim konusu yapılabilmesi yasal şartları sağlasa bile mutlaka önce KKEG olarak gösterilip daha sonra beyannamenin ilgili indirim satırında ayrıca gösterilmek suretiyle indirim yapılması gerekmektedir.

8-Gelir Vergisi Kanunu Md. 75’e Göre Yönetim Kurulu Üyelerine Ödenen Kâr Payları

Gelir Vergisi Kanunu’nun 75 inci maddesi uyarınca, idare meclisi başkan ve üyelerine ödenen kâr payları menkul sermaye iradı sayılmıştır. Bu itibarla, söz konusu ödemelerin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan, kurum personeline ödenen temettü ikramiyeleri Gelir Vergisi Kanunu’nun 61 inci maddesine göre ücret sayıldığından bu ödemeler kurum kazancının tespitinde ücret gideri olarak dikkate alınmaya devam edilecektir. Söz konusu temettü ikramiyelerinin bilanço günü itibarıyla ödenecek toplam tutarı kesinleştiğinden, çalışanlara o yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresinin sonuna kadar ödenecek temettü ikramiyeleri, ilgili olduğu yılın kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

9-Katma Değer Vergisi Kanunu Md. 30/d’ye Göre İndirilemeyen KDV

Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi.

10-6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu uyarınca Gider Yazılan Özel İletişim Vergisi

6802 sayılı kanunun 39.maddesine göre, bu vergi, katma değer vergisi matrahına dâhil edilmez, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmez ve hiçbir vergiden mahsup edilmez.

11-Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) Kanunu Md. 14’e Göre Gider Kaydedilen MTV

Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun 14’üncü maddesine göre alınan vergi ve cezalar ile gecikme zamları gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez.
“Bu Kanuna bağlı (I), (I/A) ve (IV) sayılı tarifelerde yer alan taşıtlardan (Ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç) alınan vergi ve cezalar ile gecikme zamları gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez.”
(I) Sayılı Tarife (Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri, Motosikletler)
(I/A) Sayılı Tarife (Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri - 31.12.2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce kayıt ve tescil edilen)
(II) Sayılı Tarife (Minibüs, Panel van ve motorlu karavanlar, Otobüs ve benzerleri, Kamyonet, kamyon, çekici ve benzerleri)
(IV) sayılı tarifede (Uçak ve helikopterler) yer alan taşıtlardan (Ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç)

12-İstisna Faaliyetlerden / İşlemlerden Doğan Zararlar

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinde yer alan istisna ve işlemler nedeniyle zarar doğması halinde söz konusu bu zarar indirim konusu yapılamaz.
“İştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmez.”

13-Diğer

Yukarıda yer alan sınıflamalara dâhil edilemeyen, yuvarlama ve mutabakat farkları, belgesiz giderler, önceki dönem giderleri gibi işlemler de KKEG olarak dikkate alınmalıdır.

Örnek İdare Görüşleri (Özelgeler)

1-“… spor kulübünden 2019-2020 sezonunun ikinci yarısı için loca kiralama hizmet alımı yaptığınız, söz konusu yerde spor muhabirlerinizin de haber amacıyla kullanacağı koltukların hizmet bedelinin ödendiği belirtilerek ödenen bedel üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin (KDV) indirilip indirilemeyeceği…
Buna göre, Şirketiniz tarafından spor kulübünden kiralanan stad locasının, spor muhabirleriniz tarafından işle ilgili haber amaçlı kullanacağı koltuk bedeli hizmetine ilişkin giderlerin Vergi Usul Kanununun 229 ve takip eden ilgili maddelerinde yer alan belgelerden biri ile tevsik edilmesi şartıyla, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkündür.
Öte yandan, kiralanan stad locasının, işle ilgili haber amaçlı kullanılmayan koltuk bedeli hizmetine ilişkin giderlerin, kurum kazancının elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel gider olarak kabul edilemeyeceğinden, söz konusu ödemeler, safi kurum kazancının tespitinde gider olarak değerlendirilemeyecektir.” (39044742-130[Özelge]-E.837266 Sayılı 12.11.2020 Tarihli Özelge)

2-“… şirketinizin gemi inşası ve tamir bakım onarımı konularında faaliyet göstermekte olduğu, imalatın her aşamasını izlemek ve yapılan imalatı kontrol etmek amacıyla gemi sahibi müşterilerinizin adına armatör temsilcilerinin tersanenizdeki misafir odalarında veya otellerde konaklamakta olduğu, bu kişilerin konaklama giderlerinin de sözleşme ve sektördeki teamül gereği şirketiniz tarafından karşılanmakta olduğu, armatör temsilcilerinin konaklaması için idari işlere ait binanızın bir katının misafir odaları olarak düzenlendiği ancak söz konusu odaların yeterli olmadığı durumlarda armatör temsilcilerinin otelde konaklamalarının sağlandığı, bu kişilerin konaklamalarıyla ilgili ulaşım giderleri ile konaklamaları süresince haberleşme, yemek vb. giderlerin de tersaneniz tarafından karşılandığı, konaklamaların sürelerinin imalat veya tamir işinin süresine bağlı olarak değişmekle birlikte birkaç haftadan birkaç yıla kadar uzayabilmekte olduğu, armatör temsilcilerinin imalat veya tamirata ilişkin armatörlere verdikleri bilgilere paralel olarak da tersanenizin avans ödemesi alabilmekte olduğu, tersanenizin yukarıda belirtilen mahiyetteki giderlerini vergi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alıp almayacağı hususunda Defterdarlığımız görüşü…
Bu itibarla, şirketiniz tarafından yürütülen gemi inşası ve tamir bakım onarımı faaliyetlerinde, imalatın her aşamasını izlemek ve yapılan imalatı kontrol etmek amacıyla gemi sahibi müşterileriniz adına gelen armatör temsilcilerinin şirketinizce karşılanan konaklama, yemek, haberleşme ve ulaşım vb. giderlerinin, iş ile ilgili olması, işin önemi ölçüsünde yapılması ve kişisel ihtiyaçlar kapsamında keyfi olarak yapılan harcamalar olmaması ve Vergi Usul Kanununun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün bulunmaktadır.” (42152853-125-E.15948 Sayılı 18.10.2018 Tarihli Özelge)

3-“…şirketinizin reklamcılık, yayıncılık, dergi basımı ve çeşitli organizasyon faaliyeti işleri ile iştigal ettiği, işiniz gereği çekim ve röportaj yaptığınız, açılış ve davetlere katıldığınız; yaptığınız işin görselliğe hitap etmesi nedeniyle kıyafet ve dış görünüşe dikkat edilmesi gerektiği; bu nedenle kıyafet, ayakkabı, kuaför ve kozmetik giderlerinizin olduğu belirtilerek, bu giderlerinizin Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu yönünden şirketiniz tarafından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü…
Bu hüküm ve açıklamalara göre; şirket faaliyetlerinin ifasında kullandığınızı belirttiğiniz dış giyim eşyalarının, kuaför ve kozmetik harcamalarının münhasıran faaliyetinizin yürütülmesine mahsus olmaması nedeniyle, belirtilen harcamalarınız ile kurum kazancının elde edilmesi veya idamesi arasında doğrudan bir bağ olduğundan söz edilemeyecektir.
Buna göre; yapmış olduğunuz kıyafet, ayakkabı, kuaför ve kozmetik harcamalarının kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.” (49327596-125[KVK.2014.ÖZ.40]-178 Sayılı 22/07/2015 Tarihli Özelge)

4-“… şirketinizin faaliyet konusunun perakende gıda madde satışı olduğunu belirtilmiş, şirket merkezine bağlı faaliyet gösteren ... şubenizde işvereninizin kızının vefatı dolayısıyla ücretsiz olarak dağıtılacak çorba ile ilgili yapılacak olan masrafların indirim konusu yapılıp yapılmayacağı ile ilgili olarak Başkanlığımız görüşü…
şirket ortağınızın kızının vefatı dolayısıyla Şanlıurfa şubesinde müşterilerinize bedelsiz olarak dağıtılan çorba için yapılan masrafların ticari kazancın elde edilmesine yönelik olmaması dolayısıyla gider olarak indirilmesi mümkün değildir.” (B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.3-2103 Sayılı 23/11/2011 Tarihli Özelge)

5-“… tarım kredi kooperatiflerine yonca ve yonca tohumu satışı yaptığınız, satışı yapılan ancak sorunlu ve topraktan çıkmayan tohumlarla ilgili olarak kooperatifin şirketinize iade faturası düzenlediği, kooperatifin iade faturası düzenlemediği zamanlarda da şirketinizce gider pusulası düzenlemek suretiyle doğrudan çiftçilere ücret iadesi yapıldığı, tohumların toprağa ekilmesi nedeniyle tohum iadesinin fiilen mümkün olmadığı durumların da mevcut olduğu, her iki durumda da geri ödenen sorunlu tohum bedelinin şirketinizce gider yazılıp yazılamayacağı ve şirketinize kesilen iade faturasına veya doğrudan kooperatif üyesine iade edilen ücret karşılığı düzenlenen gider pusulasına istinaden fiili tohum iadesi olmadığı durumlarda tohumları stoklarınıza almadığınızı belirterek uygulamanızın doğru olup olmadığı hakkında Defterdarlığımızdan görüş…
Bu kapsamda, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, Gelir Vergisi Kanunu’nda ve Kurumlar Vergisi Kanununda sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler dışında kalan ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderlerdir ve bunlara işletme gideri de denebilir.
Dolayısıyla, bir masrafın genel gider adı altında masraf yazılabilmesi için, genel giderlerin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması, masrafla iş arasında açık güçlü bir illiyet bağının mevcut olması ve masrafın işin önemi ölçüsünde yapılmış bulunması gerekmektedir.
Diğer taraftan, aynı maddenin (3) numaralı bendinde de işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların gider olarak yazılabileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
Bu itibarla, ödenen tazminatın gider yazılabilmesi için işle ilgili olması ve sözleşmeye, ilama veya kanun emrine göre yapılması şarttır. İşle ilgili olmaktan kasıt ise, yapılan harcamanın ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile sıkı sıkıya bağlantısının mevcut olması yani zarar, ziyan ve tazminat ile ticari kazancın elde edilmesi ya da idamesi arasında illiyet bağının kurulabilmesi gerekir.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre,
-Şirketinizin tarım kredi kooperatifleri aracılığıyla çiftçilere yaptığı yonca ve yonca tohumu satışı nedeniyle tahsil ettiği tutarların, tahakkuk ettiği dönemin kurum kazancına eklenmesi gerekmektedir.
-Tarım kredi kooperatifleri aracılığıyla çiftçilere satışı yapılan yonca ve yonca tohumlarından sorunlu olması nedeniyle kooperatifin şirketinize fiili olarak iade ettiği tohumlara ilişkin olarak kooperatife ya da doğrudan üyelerine ödenen tutarların şirketiniz tarafından daha önce gelir kaydedilmesi şartıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun (40/1) maddesine göre kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.
-Tarım kredi kooperatifleri aracılığıyla çiftçilere satışı yapılan yonca ve yonca tohumlarından toprağa ekilerek topraktan çıkarılması mümkün olmaması nedeniyle fiili olarak iade edilmesi mümkün olmayan sorunlu tohumlara ilişkin müşteriden tahsil edilen tutarların sözleşmeye istinaden muvazaadan ari olarak müşteriye iade edilmesi şartıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun (40/3) maddesine göre kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.” (52796708-105-6200 Sayılı 01.04.2021 Tarihli Özelge)

6-“… istisna kapsamında bulunan okul öncesi eğitim faaliyetinizden doğan zararların, istisna dışı kurum kazancından indirilip indirilmeyeceği hakkında Başkanlığımız görüşü…
İstisna kazançlar ile diğer faaliyetlerden doğan kazançların, işletme kayıtlarında ayrımının yapılması ve istisna kazançlara ilişkin maliyet ve gider unsurlarının, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlarla ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, istisna kapsamındaki faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde, zarar tutarı “kanunen kabul edilmeyen gider" olarak dikkate alınacaktır...” açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, istisna faaliyetlerinizden doğan zararların, reklâm faaliyetlerinizden doğan kazançlarınızdan indirilmesi mümkün bulunmamakta olup kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.” (B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 5-857 Sayılı 30/06/2011 Tarihli Özelge)

7-“… Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e maddesinde düzenlenen istisna kazançla ilgili giderlerin bulunması durumunda fon hesabına aktarılacak istisna tutarın nasıl hesaplanacağı ile ilgili Başkanlığımız görüşü
Bu hüküm ve açıklamalara göre, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin, istisna kapsamı dışındaki kazançlar ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, 5520 sayılı Kanunun 5/1-e maddesi uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilecek olan tutar, bu kazancının elde edilmesi aşamasında yapılan giderler düşüldükten sonraki tutar olacak ve bu tutarın %75'i fon hesabına alınacaktır.” B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-5/1-e-112 Sayılı 02/05/2012 Tarihli Özelge)

8-“… şirketinizin kiracı olarak faaliyette bulunduğu işyerinin aboneliği eski kiracı adına kayıtlı olan elektrik ve su bedellerinin faaliyette bulunduğunuz döneme ve işyerine ait olması, ticari faaliyetinizle ilgili olarak kullanılmış olması ve tarafınızca ödendiğinin ilgili kurumlardan alınacak belgelerle kati olarak tevsiki kaydıyla, söz konusu tutarların tahakkuk ettiği dönem itibarıyla kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, süresinde ödenmeyen su tüketim bedellerinin geç ödenmesi nedeniyle uygulanan vade farkları işle ilgili olarak mukavelenameye göre ödenen tazminat niteliğinde olacağından, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.” (62030549-120[40-2014/556]-135676 Sayılı 08.09.2016 Tarihli Özelge)

9-“… 2011 yılına ait olan ancak, hesap dönemi kapandıktan sonra gelen gider faturalarında yer alan tutarların tahakkuk ettikleri 2011 yılının gideri olarak değerlendirilmesi ve fatura tarihinin içinde bulunduğu 2011 yılının kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dolayısıyla bu fatura tutarları, kurumlar vergisi beyannamesinde “Zarar olsa dahi indirilecek istisnalar ve indirimler” bölümündeki “Diğer indirim ve istisnalar” satırında açıklama da girilerek gösterilmek suretiyle kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir. Ayrıca, söz konusu faturalar 2012 yılında kayıtlara alınarak bu dönemde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.
Öte yandan, 2011 yılına ilişkin banka hesaplarının kullanımı nedeniyle şirketinize, 2012 yılında düzenlenen ekstrelerle yansıtılan hesap işletim ücreti, masraf v.b. giderlerin ise 2012 hesap döneminin kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.” (85373914-125[49.01.07]-78 Sayılı 20/08/2013 Tarihli Özelge)

10-“… şirketinizin satış faaliyetleri kapsamında showroom uygulaması olarak bayilerin satış merkezlerinin görünümünü bedelsiz olarak yenileyerek çeşitli ürünleri gösterecek şekilde dış cephe, bina içi zemin ve duvarlara seramik uygulaması nedeniyle kullanılan malzemelerin maliyet bedelleri ile diğer harcamaların işletmenizin satışını artırmak amacıyla yapılan pazarlama harcaması olarak kabul edilmesi ve Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.
Öte yandan, satış merkezlerinin görünümünün yenilenmesine yönelik olarak yapılan harcamalardan bayilerinize yansıttığınız tutarların ise gelir olarak dikkate alınacağı tabiidir.” (64597866-vuk-229-26 Sayılı 03/03/2015 Tarihli Özelge)
Özetlemek gerekirse bir masrafın, bir giderin genel gider adı altında masraf/gider yazılabilmesi için, genel giderlerin/masrafın ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması, masrafla/giderle iş arasında açık güçlü bir illiyet bağının mevcut olması ve masrafın/giderin işin önemi ölçüsünde yapılmış bulunması gerekmektedir. Ayrıca bu masraf/gider unsurunun da mevzuatta gider olarak yazılabilmesinde engel bulunmamalıdır. Yani kanunen kabul edilmeyen giderler arasında yer almamalıdır.

KAYNAKLAR

Vergi Kanunları
Gelir İdaresi Başkanlığı Özelgeleri

İşbu yukarıda yer alan metnin (makale, görüş, sirküler, bülten, yorum vb. hangi ad ile tanımlandığının bir önemi olmaksızın) yasal olarak herhangi bir bağlayıcılığı bulunmayıp, bilgi verme amacıyla hazırlanmıştır. İşbu metnin tek yasal dayanak olarak kullanılması sonucu elde edilen bilgiler doğrultusunda alınan kararlar ve yapılan işlemler nedeniyle doğmuş / doğabilecek zararlardan yazar / yazarların hukuki bir sorumluluğu bulunmamaktadır.