İş Ortamında Psikolojik Güvenlik Kavramı

Günümüzde çalışanların yaşadığı sorunlar ve stres faktörleri; çeşitli davranış bozukluklarına, iş kazalarına ve hatta psikolojik kökenli hastalıklara yol açabilmektedir. Psikososyal faktörlerin, iş yerinde sağlıklı çalışma ortamının geliştirilmesinde ve iş güvenliği uygulamalarında kritik olduğu, iş performansını ve verimliliği ciddi oranda etkilediği önemli bir gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır.

Stresli iş koşulları ile ruhsal ve bedensel sorunlar arasındaki ilişkiye dair dünya üzerinde yapılmış pek çok araştırma ve veri bulunmaktadır. İşyerindeki psikososyal faktörler ile çalışanların sağlığı arasındaki etkileşim, işyerlerinin de ilgili konularda strateji ve politika geliştirmeleri gereken önemli bir başlık olarak karşımıza çıkmaktadır.

İş yerinde psikolojik güvenlik kavramını Harvard Business School profesörü Amy Edmondson 1999 yılında yayınladığı makalesinde şöyle ifade etmiştir: “Ekip üyeleri arasında paylaşılan ve kişiler arası ilişkilerde risk alma konusunda güvenlik duygusu olduğuna dair inanç… Ekip içinde kimsenin utanacağı bir duruma girmeyeceğine, reddedilmeyeceğine ve konuştuğunda cezalandırılmayacağına dair güven…”

Psikolojik güvenliği etkileyen faktörleri şöyle örneklendirebiliriz; Organizasyon Kültürü, Liderlik Perspektifi, Nezaket ve Saygı, Kabul Etme ve Ödüllendirme, Katılım ve Etki, İş Gücü Yönetimi, Fiziksel Güvenliğin Korunması.

İşyerindeki stres faktörleri karşısında çalışanların mental sağlıklarını yüksek tutma önerilerini paylaşan Zeren MM Bordro & SGK Direktörü Aysel Balcı, açık iletişim, empati ve geri bildirim konularının altını çiziyor.
Peki iş yeri ortamımızın “Güvenli” olmasını nasıl sağlayabiliriz?

- Empati kurun ve empati duygusunun gelişimini teşvik edin. Başka bir ifade ile insanlara onların kendilerine davranılmasını istediği biçimde davranın.

- Yaratıcı fikirlerin gelişmesi için uygun bir iletişim ortamı yaratın.

- Pozitif çatışma ve açık iletişim ortamı yaratın ve kişilerarası etkileşime izin verin.

- Geri bildirim kültürünü geliştirin.

- Çalışanların size ve birbirlerine güvenmesini sağlayın.

- Merak duygusunu teşvik edin, ödüllendirme mekanizmalarının geliştirilmesini sağlayın.

- Hatalara değil gelişime odaklanın.

İş yerinde kapıdan içeri girdiğimizde duygularımızı geride bıraktığımız eskimiş düşüncelere artık yer yok. Kimse kişiliğini, iç dünyasını bir kıyafet gibi kapı girişinde değiştiremiyor. İş ortamımızda tüm benliğimizle var olabilmemiz, kendimizi en doğru şekilde ortaya koyabilmemiz ve kendimizi ve başkalarını keşfedebilmemiz için orada psikolojik olarak da güvende hissetmeliyiz. Bizi etkileyen iyi veya kötü duygu durumlarımızdan rahatlıkla söz edebilmeli, sonuçlar kadar etkileşimlere de odaklanabilmeliyiz. Zira araştırmalar gösteriyor ki psikolojik güvenlik ve çalışan performansı arasında doğrusal bir ilişki mevcuttur.