Mal İadelerinde Belge ve Belge Düzeni

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “İspat Edici Kâğıtlar” başlıklı 227’nci maddesinin birinci fıkrasında, “bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almaktadır.

Mezkûr Kanunun 229’uncu maddesinde fatura; “satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” şeklinde tanımlanmıştır.

231’inci maddesinin 5 numaralı bendinde, “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Hazine ve Maliye Bakanlığı; mal veya hizmetin nev'i, miktarı, fiyatı, tutarı, satışın yapılma şekli, faaliyet konusu, sektör veya mükellefiyet türünü ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak, bu süreyi indirmeye ya da faturanın malın teslim edildiği veya hizmetin yapıldığı anda düzenlenmesi zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Bu süreler içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.”

232’nci maddesinde ise, Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:
1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2. Serbest meslek erbabına;
3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5. Vergiden muaf esnafa.

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlara da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 534 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2022’dan itibaren 2.000, -TL geçmesi veya bedeli 534 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2022'dan itibaren 2.000, -TL az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.”
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun;
20’nci maddesinde; Teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, Bedel deyiminin malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,
29’uncu maddesinde;
1. Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler:
a) Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi,

3. İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir.

35’inci maddesinde; “Malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellef bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellef ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde” düzelteceği hüküm altına alınmıştır.
1 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin III/C.5 bölümünde “İndirimin Belgelendirilmesi” hususları açıklanmıştır.
“3065 sayılı Kanunun 34’üncü maddesine göre, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV’nin indirilebilmesi için aşağıda sayılan iki şartın gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Vergi, alış faturası veya benzeri vesikalar ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmeli,
Söz konusu vesikalar, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla kanuni defterlere kaydedilmelidir.
Diğer taraftan, KDV’nin fatura ve benzeri vesikalarda gösterilmesine gerek görülmeyen işlemler ile vergisi önceki safhada beyan edilen özel matrah şekline tabi işlemlere konu teslim ve hizmetlerde bu mal ve hizmetleri satın alanlar, tarife, bilet veya fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen bedel üzerinden iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle KDV hesaplayacak ve bu tutarı yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indireceklerdir.”
Tebliğin III/C.5.1 devam bölümünde ise; “3065 sayılı Kanunda geçen fatura ve benzeri vesika tabiri Vergi Usul Kanununda düzenlenen vesikaları ifade etmektedir.
Söz konusu vesikalar, Vergi Usul Kanununun 229, 233, 234, 235 ve 236’ncı maddelerinde fatura, perakende satış vesikası, gider pusulası, müstahsil makbuzu ve serbest meslek makbuzu olarak düzenlenmiştir. Gerçek usulde vergi mükellefi olmayanlardan mal satın alanların veya iş yaptıranların, satın aldıkları mal veya yaptırdıkları işler karşılığında düzenleyecekleri gider pusulası ve müstahsil makbuzunda KDV hesaplanmaz ve gösterilmez. Dolayısıyla bu mükelleflerden mal ve hizmet satın alanların indirim hakları bulunmamaktadır. Ancak, nihai tüketicilere satılan malların iade edilmesi halinde bu Tebliğin (I/B-11) bölümünde açıklandığı üzere, gider makbuzu düzenlenmesi ve bu makbuza dayanılarak indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.” açıklamaları yer almaktadır.
Mezkûr Tebliğin “Matrah ve İndirim Miktarlarının Değişmesi” başlıklı III/C.6 bölümünde “İade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile beyannamede gösterilmesi şartıyla malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellef bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellef ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu vergilendirme dönemi içinde 3065 sayılı Kanunun 35’inci maddesi hükmü gereğince düzeltirler.
Ayrıca söz konusu hüküm uyarınca, matrahta değişikliğin vuku bulduğu tarihte işlemin tabi olduğu KDV oranının değişmiş olması halinde düzeltme işleminin, ilk teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan KDV oranı esas alınmak suretiyle yapılması gerekmektedir.”

Örnek mali idare görüşleri aşağıdaki gibidir.

1-İade Faturasında Şekil Şartı Nasıl Olmalı?

ileride yapılacak mal alımlarına ilişkin olarak imzalanan sözleşmeye istinaden satıcı tarafından adınıza fatura düzenlenmiş olduğu, ancak satıcı firma ile aranızda yaşanan ihtilaf nedeniyle ilgili malların alımından vazgeçilmiş olduğu, bu kapsamda düzenlenecek iade faturasında “tutar” ve “KDV” bedellerinin ayrı ayrı gösterilip gösterilmeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.
Bunun yanı sıra, mezkûr Kanun ve ilgili ikincil mevzuatta “iade faturası” şeklinde bir düzenleme yer almamakla birlikte, mal iade işlemleri de teslim kapsamında değerlendirilmekte ve Kanunun ilgili hükümleri çerçevesinde belgelendirilmesi aranmaktadır.
Buna göre, yapılan sözleşmenin ihtilaf sebebiyle bozulması sonrasında teslim alınamayan mallar için düzeltme işlemi kapsamında fatura düzenlenmesi gerekmekte olup, faturada tutar ve KDV bedellerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve bu faturaya düzeltme amaçlı/iade faturası olduğunu belirten bir şerh düşülmesi icap etmektedir.” (B.07.1.GİB.4.16.17.02-105[VUK.ÖZLG-16-41]-148185) Bir diğer özelgede ise; “… ilgili firma yetkilileri ile yapılan görüşme sonucu Temsilciliğiniz tarafından bir iade faturası düzenlenmesi halinde paranın derhal iade edileceğinin beyan edildiği, ancak Temsilciliğinizin mükellefiyetinin olmaması nedeniyle fatura düzenlenmesinin imkansız olduğu belirtilerek, söz konusu firma tarafından bir gider pusulası düzenlenerek bahse konu tutarın tarafınıza iadesinin mümkün olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.
Buna göre; Temsilciliğinizce ithal edilen motorlu taşıtın zırhlanması işini yapan firma tarafından söz konusu hizmet karşılığında fazla fatura edilen ve tahsil edilen tutarın iadesine ilişkin olarak, vergi mükellefiyetinizin bulunmaması nedeniyle ilgili firma tarafından adınıza, daha önce düzenlenen belge ile ilişki kurulmak suretiyle gider pusulası düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır.” (27575268-105[234-2018-514]-E.477015)

2-Bilançonun Genel Toplama Göre Analizi
Örnek kalem hesaplamaları;
1-Dönen Varlıkların Genel Toplama Göre Dikey Analizi = Kalemin Tutarı X 100 / Aktif veya Pasif Toplamı = 1.737.000 / 4.137.000 = %41,99
2-Duran Varlıkların Genel Toplama Göre Dikey Analizi = Kalemin Tutarı X 100 / Aktif veya Pasif Toplamı = 2.400.000 / 4.137.000 = %58,01
3-Kısa Vadeli Yabancı Kaynakların Genel Toplama Göre Dikey Analizi = Kalemin Tutarı X 100 / Aktif veya Pasif Toplamı = 1.230.000 / 4.137.000 = %29,73
4-Ticari Alacakların Genel Toplama Göre Dikey Analizi = Kalemin Tutarı X 100 / Aktif veya Pasif Toplamı = 1.000.000 / 4.137.000 = %24,17
5-Binaların Genel Toplama Göre Dikey Analizi = Kalemin Tutarı X 100 / Aktif veya Pasif Toplamı = 2.000.000 / 4.137.000 = %48,34

2-Ayıplı Mal Kapsamında İade Edilen Mallarda Belge ve Belge Düzeni

2005 yılında yapmış olduğunuz bir çekici satışı nedeniyle müşterinizin ayıplı mal davası açtığı ve davayı kazandığı; 2005 yılında satılan aracın elinizde bulunmaması nedeniyle müşteriye, mahkemenin atadığı bilirkişi raporunda belirtilen aracın şu anki rayiç bedeli üzerinden, vergiler dâhil 94.500-Euro karşılığı Türk Lirası ödeme yapıldığı; müşteriye 2005 yılında kesilen ilk fatura tutarının vergiler dâhil 69.000-Euro karşılığı 107.707,30-TL olduğu; müşterinin 2005 yılında aldığı aracı tarafınıza iade ettiği ve bu işlem için de 2005 yılında düzenlediğiniz faturanın TL karşılığı olarak tarafınıza iade faturası düzenlediği belirtilerek, iade faturasının ilk satış bedeli üzerinden mi yoksa mahkeme kararı gereği ödenen tutar üzerinden mi düzenlenmesi gerektiği; aradaki farkın KDV’nin konusuna girip girmediği ve ayrıca ilk satış bedeli ile mahkeme kararına göre geri ödenen tutar arasında ortaya çıkan bedel farkı ile kur farkının muhasebe kayıtlarına ne şekilde yansıtılacağı hususlarında Başkanlığımızdan görüşü.

Buna göre,
-2005 yılında satışını gerçekleştirdiğiniz, ancak müşteri tarafından açılan ayıplı mal davası sonucunda 05/12/2011 tarihinde iadesine karar verilen araca ilişkin olarak, iadeye konu araç için firmanız tarafından 2005 yılında yapılan satışa ilişkin düzenlenen faturadaki tutar üzerinden müşteri firma tarafından firmanız adına iade faturası düzenlenmesi,
-İade edilen aracın satış bedeli yerine mahkemece atanan bilirkişi raporuna göre aracın rayiç bedeli üzerinden yapılacak ödeme dolayısıyla aracın ilk satış bedeli ile ödeme yapılan tutar arasında ortaya çıkan fark tutar için müşteri firma tarafından firmanız adına fatura düzenlenmesi,
- İadeye konu aracın rayiç bedelini teşkil eden tutarın kesinleşme tarihi ile ödeme tarihi arasında firmanız lehine kur farkı oluşması durumunda firmanızca fatura düzenlenmesi, mezkûr tarihler arasında firmanız aleyhine kur farkı oluşması durumunda, müşteri firma tarafından firmanıza fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Buna göre; satışı gerçekleştirilen aracın ayıplı olduğuna hüküm veren mahkeme kararı gereğince iade edilmesinde alıcı tarafından 2005 yılında yapılan satışa ilişkin düzenlenen faturadaki tutar ve oranlar üzerinden firmanız adına iade faturası düzenlenmesi ve firmanız tarafından takvim yılı aşılmamak koşuluyla* bu faturanın kanuni defterlere kaydedildiği dönemde KDV’nin indirim konusu yapılmak suretiyle işlemin düzeltilmesi gerekmektedir.

Bununla birlikte; iade edilen aracın satış bedeli yerine mahkemece atanan bilirkişi raporuna göre aracın rayiç bedeli üzerinden yapılacak ödeme dolayısıyla “aracın ilk satış bedeli ile ödeme yapılan tutar arasında ortaya çıkan fark tutar”, herhangi bir teslim ve hizmetin karşılığını teşkil etmediğinden KDV’ye tabi bulunmamaktadır.” (B.07.1.GİB.4.06.18.02-105[227-2014-306]-178819)

B.07.1.GİB.4.35.18.02-1741-114 sayılı özelgede verilen görüş ise “... Büyükşehir Belediyesi... Genel Müdürlüğünün giyim ihalesini kazandığı, ihale konusu malların ve faturaların kuruma teslim edildiği, ilgili dönemlerde KDV beyanlarının yapıldığı, fakat ihale makamının teslim ettiğiniz malları ayıplı mal olarak, ayrıca kesilen faturaları kayda almadıkları gerekçesiyle şirketinize iade ettiği ve iade faturasının kesilmediği, şirketinizin düzenlediği faturaları ne şekilde iptal edeceği ve KDV beyannamelerinden nasıl düşüleceği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

Öte yandan, düzenlemiş olduğunuz fatura ile ilgili olarak, ... Büyükşehir Belediyesi ... Genel Müdürlüğünün KDV mükellefiyetinin olmaması halinde, adı geçen Genel Müdürlük tarafından malın iade edilip bedelinin talep edildiği durumlarda; iade edilen mala ait fatura veya benzeri belgenin geri alınması ve işlemlerin düzeltilmesi amacıyla düzenlenecek gider pusulasında, iade edilen mala ilişkin belgedeki bedel ve KDV tutarına yer verilmek suretiyle düzeltme işlemi yapılacaktır.
Büyükşehir Belediyesi ... Genel Müdürlüğünün KDV mükellefiyetinin bulunması halinde ise, malın iade edilmesi durumunda iade işleminin fatura ile yerine getirilmesi ve faturaya mal iadesi olduğunu belirten bir şerh düşülmesi gerekmektedir.” (B.07.1.GİB.4.35.18.02-1741-114)

3-Tevkifatlı Faturalarda İade Nasıl Olmalı?

Hurdacılık ve atık toplama işi yaptığınız belirtilerek, aynı dönem içinde KDV tevkifatlı malın satıcıya iadesinde veya alıcı tarafından satıcıya fiyat farkı nedeniyle fatura düzenlenmesi halinde KDV tevkifatı uygulanıp uygulanmayacağı sorulmaktadır.
Buna göre, KDV tevkifatı uygulanan malların alıcı tarafından satıcıya iadesi veya fiyat farkından dolayı matrahta meydana gelen azalışlarla ilgili olarak düzenlenecek faturada işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tevkifata tabi tutulmayan kısmı üzerinden düzeltme işlemi yapılacaktır. Bu düzeltme işlemine isabet eden KDV tutarı, ilk teslim sırasında tevkifata tabi tutularak 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edildiğinden düzeltme işlemi nedeniyle KDV tevkifatı uygulanmayacaktır.” (13649056-130[35-2012/ÖZE-41]-64)

4-KDV İstisnasına Tabi Olan Alımların İadesi

Organize Sanayi Bölgesinden ... tarihinde almış olduğunuz arsa ile ilgili olarak düzenlenen faturada KDV Kanununun 17/4-k maddesine istinaden katma değer vergisi hesaplanmadığı ve satın alınan arsanın henüz firmanız adına tapu tescilinin de yapılmadığı belirtilerek, söz konusu arsanın ... Organize Sanayi Bölgesine iade edilmesi durumunda düzenlenecek iade faturasında katma değer vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş sorulmaktadır.
Bu durumda, ... Organize Sanayi Bölgesinden KDV Kanununun 17/4-k maddesi kapsamında satın aldığınız arsanın daha sonra iade edilmesi işlemi yeni bir teslim olmayıp, işlemin mahiyetine uygun bir düzeltme sayılacağından, iade işlemi sırasında katma değer vergisi hesaplanması söz konusu değildir.” (B.07.1.GİB.4.59.15.01-130[35-2012/52]—27)

5-Sadece Yazar Kasa Fişi ile Satış Yapanlarda İadeler Nasıl Alınmalı

gıda dağıtım işi yaptığınızı, müşterilerinizin bakkal ve marketlerden oluştuğunu, yaptığınız ürün teslimatlarında bazen iade mal almak durumunda kaldığınızı ve bu durumda bazı müşterilerinizin satışlarını yazar kasa fişi ile yaptıkları için satış faturası tasdik ettirememeleri nedeniyle kurumunuza iade faturası kesemediklerini belirterek yapılan iade işlemlerinin belgelendirilmesinde karşılaştığınız sorunlar hususunda Başkanlığımız görüşleri talep edilmektedir.
Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 50.000.000.- lirayı (422 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2013'den itibaren 800, -TL) geçmesi veya bedeli 50.000.000.- liradan (422 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2013'den itibaren 800, -TL)** az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.” hükümlerine yer verilmiştir. Buna göre; kurumunuz tarafından satılan ürünlerin vergi mükellefiyeti bulunan alıcı firmalar tarafından iade edilmesi halinde, iade işlemi için fatura düzenlenmesi ve faturaya mal iadesi olduğunu belirten bir şerh düşülmesi gerekmekte olup, söz konusu malın ÖKC fişi ile geri alınması mümkün bulunmamaktadır.” (11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]—1181)

6-Temel Fatura Senaryosu ile Yanlış Düzenlenen e-Faturada İade İşlemi

herhangi bir mal teslimi ya da hizmet ifası olmadığı halde sehven “Temel Fatura” senaryosunda düzenlenen e-Faturayı kabul eden mükellefin, iade şeklinde e-Fatura düzenlemesinin zorunlu olup olmadığı ile sehven düzenlenmiş olan ve kayıtlı elektronik posta sistemi (KEP) yoluyla reddedilen faturalarda yer alan tutarlara ilişkin olarak şirketinizin KEP adresine gönderilen e-mail esas alınarak düzeltme işlemi yapılıp yapılmayacağının bildirilmesinin istenildiği anlaşılmıştır.
Öte yandan, bir mal teslimi için fatura düzenlendiğinde mal teslim edildikten sonra kısmen veya tamamen iadesinin yapılması durumunda ortada mal hareketinden kaynaklı bir iade bulunduğundan, düzenlenecek e-Faturanın “İade Fatura” tipinde olması ve bu şekilde alınan faturaya ilişkin muhasebe kayıtlarının, muhasebe ilke ve kurallarına uygun olarak düzeltme kayıtları ile düzeltilmesi gerekmektedir. Ancak alıcısına e-Fatura Uygulaması üzerinden başarıyla gönderilmiş bir e-Faturaya konu malların, alıcısı tarafından hiç teslim alınmaması ve stok kayıtlarına hiç girmemesi veya herhangi bir mal iadesi bulunmaksızın sadece hatalı bir fatura olması, alıcısının faturayı kabul etmek istememesi vb. durumlarda;
-Faturanın “Temel Fatura” senaryosunda düzenlenmiş olması halinde, 6102 sayılı Kanunun 18’inci maddesinde belirtilen harici yöntemlerle veya Temel Fatura İptal Portalı üzerinden yapılan iptal talebiyle,
-Faturanın “Ticari Fatura” senaryosunda düzenlenmiş olması halinde ise, bu yöntemlere ek olarak e-Fatura Uygulaması üzerinden “red yanıtı”yla söz konusu faturaya itiraz edilebilmesi mümkün olup, bu durumlarda bir iade faturası düzenlenmesi zorunluluğu da bulunmamaktadır.
İlgili fatura e-Fatura sistemi üzerinde başarıyla iletilmiş olmasına rağmen, gerçekte bir mal veya hizmet alışı olmadığı halde düzenlendiği değerlendirilen faturaların, muhatabı tarafından kanuni defter kayıtlarına alınma zorunluluğu bulunmamakla birlikte, muhasebe kayıtlarına alınmış olması durumunda muhasebe kayıt ve düzeltme kuralları dikkate alınarak ters kayıt ile muhasebe kayıtlarının düzeltilmesi de mümkün bulunmaktadır. Söz konusu düzeltme kayıtlarının tevsik edici bilgi ve belgeleri olarak, muhatabı tarafından yapılan sistemsel veya harici itirazlara ilişkin bilgi ve belgeler, ilgililere ibraz edilmek bakımından muhasebe kayıtları ile birlikte muhafaza edilecek ve istenildiğinde ibraz edilecektir.
Buna göre, ilgili mükellefin, hatalı olarak düzenlemiş olduğunuz faturayı kabul etmek istememesi halinde ortada bir mal iadesi bulunmadığından “İade Fatura” tipinde e-Fatura düzenlenerek değil, 6102 sayılı Kanunun ilgili maddesinde düzenlenen harici yollarla itiraz yöntemlerinden biri olan KEP sistemi ile itiraz mekanizmasının kullanılması mümkündür. Bu kapsamda, “Temel Fatura” olarak sehven düzenlenen söz konusu e-Faturanın kabul edilmek istenmemesi halinde, alıcının, muhasebe kayıtlarına hiç almadan harici yollarla itiraz (noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak KEP sistemi) yöntemlerinden biri ile faturaya itiraz etmesi (İlgili faturanın düzenlenme tarihi olan 31/10/2017'de “Temel Fatura İptal Portalı” aktif olmadığından, ilgili fatura için bu portal üzerinden iptal talebinde bulunulması imkanı bulunmamaktadır.), şirketinizce de daha önce muhasebe kayıtlarında gösterilen bu faturaların, itiraz üzerine kayıtlardan çıkartılması gerekmektedir.” (58889402-105[2017/127-1094]-54295)

7-Vergi Mükellefiyeti Bulunmayan Kişiye Düzenlenen e-arşiv Faturada İade Nasıl Olmalı?

Hosting ve sunucu yayın hizmeti verdiğiniz, firmanızın vergi mükellefiyeti bulunmayan şahsa yanlış fatura düzenlediğinizin sonradan fark edildiği belirtilerek, yanlış düzenlenen e-Arşiv faturasına ne şekilde işlem yapılarak kayıtlarınıza alabileceğiniz hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Buna göre, müşterilerin hizmet alımından vazgeçmesi ve öncesinde fatura düzenlenerek tahsil edilen hizmet bedelinin henüz gerçekleştirilmeyen hizmet nedeniyle müşteriye iade edilmesi durumunda alımından vazgeçilen ve henüz gerçekleştirilmeyen hizmetle ilgili olarak, alıcıya ödenen hizmet bedeline ilişkin olarak ilgili vesikalarda gösterilen KDV tutarının ait olduğu dönemde indirim konusu yapılması mümkündür.
Bu bağlamda, malın iadesi, işlemin gerçekleşmemesi, fatura içeriğine ilişkin itiraz gibi durumlarda, esas itibariyle, alıcının mükellef olması durumunda alıcı tarafından iade faturası, mükellef olmaması halinde ise satıcı tarafından gider pusulası düzenlenmesi suretiyle işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Buna göre; alıcısı tarafından iade faturası düzenlenmesi veya vergi mükellefiyeti olmayan nihai tüketiciye gider pusulası düzenlenerek iade işleminin yapılabildiği durumlarda; e-Arşiv Faturaların iptal edilmesi veya değiştirilmesi mümkün bulunmayıp söz konusu faturalar geçerli olup, bu belgelerin muhasebe kayıtlarına, beyanlara konu edilmesi gereken hasılat belgeleri olarak dikkate alınması, iade işlemine ilişkin düzenlenen iade faturaları veya gider pusulasının da muhasebe kayıtları ve beyanlar açısından hasılat düzeltici belgeler olarak kullanılması mümkün bulunmaktadır.” (51421814-130[35-2017/3]-1026)

KAYNAKLAR
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu
1 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) Özelgeleri
* İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir. (3065 sayılı KDVK Md.29/3)
** 534 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2022'dan itibaren 2.000, -TL

İşbu yukarıda yer alan metnin (makale, görüş, sirküler, bülten, yorum vb. hangi ad ile tanımlandığının bir önemi olmaksızın) yasal olarak herhangi bir bağlayıcılığı bulunmayıp, bilgi verme amacıyla hazırlanmıştır. İşbu metnin tek yasal dayanak olarak kullanılması sonucu elde edilen bilgiler doğrultusunda alınan kararlar ve yapılan işlemler nedeniyle doğmuş / doğabilecek zararlardan yazar / yazarların hukuki bir sorumluluğu bulunmamaktadır.